Kategori arşivi: Blog

Facebook sayfa ve gruplarında, internette karşılaştığımız Pink Floyd, Progressif Rock ve çeşitli konulardaki güzel yorumları toparladığımız bölüm.

Konser Düşünceleri: Nick Mason İstanbul 6 Haziran 2022

Nick Mason ve dostları konseri hakkında düşüncelerimi soran arkadaşlar için fikirlerimi sıcağı sıcağına yazacak fırsat ve kafayı bulamadım. Üstünden 2 gün geçmiş olmasına rağmen hikayesinin uzun süre yaşaması adına bir yazı yazmak şart oldu. Geçmişte U2 konseri için yazdığım benzeri bir yazı ilgi görmüştü, çünkü çok komik ve meşakkatli İstanbul maceraları yaşamıştım.

Bu yazının geri kalanını okuyun

Another Brick In the Wall 2. Bölüm Analizi

Bu yazida Pink Floyd icinden ve cevresinden referanslar kullanarak The Wall albumunun ikonik sarkilarindan Another Brick’in teknik analizini yapacagiz.Parcanin cok bilinmesi sebebiyle maalesef gercek hayranlarin bir kisminda parcaya karsi az da olsa antipati oldugunu goruyoruz ama ticari yonu zaten belli de, muzikal acidan da bu durumun parcanin grubun en ust noktalarindan biri oldugu gercegini degistirmemekte. Bu yazının geri kalanını okuyun

The Later Years Kişisel İnceleme

Yeni miksli Momentary Lapse of Reason dinliyorum, işte notlarım;

Signs of Life melodisini bu kez Rick’in yeni tonla çalınmış synth klavyesi eklenmiş.

Learning to Fly’da güya yeniden çalınmış davullar daha çok makine havası veriyor.

Dogs of War bu albümde en sevdiklerimden biriydi, introdaki yırtıcılığı gitmiş gibi geldi ama intronun biraz uzaması da güzel olmuş.

Parçanın orijinal davullarını hiç sevmezdim, çok kötüydü. Kütük gibi gelirdi yeni halleriyse aşırı tiz gelmesine rağmen o kütüklük gitmiş hiç değilse. Sonu ise albümden farklı olarak bir finalle bitiyor bu kez.

One Slip vasat bir parçaydı yine vasat, değişen bir şey yok.

Bu kez ve tuhaf olarak yıllar sonra Floyd parçaları birbirine geçmiyor artık. Bitişi ile On The Turning Away arasında gayet boşluk var.

Parçanın klavyeleri Rick’in Delicate turnesinden çaldıkları ile farklılaşmış. Hammond’u ve parçadaki koro daha fazla duyuluyor. Tüm parçalarda olduğu gibi bu parçanın da davulu yeni çalındığı için daha akustik güzel bir havaya kavuşmuş. Gilmour sanırım soloyu da ya yeniden çaldı ya da bir konserden monteledi. Fena olmamış. Parçanın sevenleri için güzel bir versiyon.

Albümün berbat yüzüne başlıyoruz, nasıl dinleyeceğim bilmem.

Neyse Yet Another Movie idare eder bir parçaydı, dinliyoruz. Orijinalinde sevdiğim notaları sesleri arıyorum. Sax solo değişmiş gibi geldi. Ama davul tabi yine daha iyi olmuş. Gitarlara değişik eklemeler gelmiş güzel.

Bu yüzün ve belki de albümün en sevdiğim parçası Round and Round’u merakla bekledim, değişti mi diye? Değişmemiş allaha şükür. Daha da güzel olmuş belki. Yeni Synthlemişler gibime geldi. Hoş olmuş. Gitarlar eklenmiş.

A New Machine kurtulur mu diye bakıyorum. Yine ne köy ne kasaba olur.

Boşa bağıran Gilmour sevenleri mutlu eder.

Ve dünya rezaleti Terminal Frost başlar. Davuldaki reverb kalkmış. Niye? Neyse. Hiç bir şekilde kurtulmaz bir parçaydı zaten. Sonuna kadar dinlemek zorunda mıyım?

Şöyle söyleyeyim, parçada neyin değiştiğini anlamam zor çünkü orijinalini bile hiç sonuna kadar dinlediğimi hatırlamıyorum.

Bağıran Gilmour 2. defa tekerrür edip neyse ki albümün yüzakı Sorrow’a ulaşıyoruz. Bu parçayı zaten bozmak zor, ne çalsa eyvallah derim, öyle diyorum. Rick’in hammondunu daha fazla duyuyoruz.

Şimdi de Unreleased parçalara bakalım:

Blues 1 bir tür Island Jam. Onu sevdiysek bu da bizi idare eder. Floyd ile çok alakadar bir tarz olmasa da çalanlar yeter. Yeni bir Floyd albümü dinliyorum havasında dinledim. Neden Endless River’ın sonundakilere eklenmedi acaba? O zaman daha ilgi çekerdi.

Slippery Guitar da keşke Endless’de olsaymış Her ne kadar Us And Them formatlı olsa da gayet güzel. Yalnız parçanın biteviye tek düzeliği Waterssız Floyd nedir göstergesi.

Rick’s Theme ne yazık ki daha vasat bir çalışma.

David’s Blues yine damardan girdi. Ama çok sürdüremedi. Bir David Gilmour solo albümü formatına döndü. Özellikle de ilk albüm

Marooned Jam değil de Nervana’nın tekrar bu albüme konmasındaki amaç nedir anlamış değilim. Kuş da kondurmamışlar ki.

Don Henley The End Of The Innocence Türkçe Sözleri

Masumiyetin Sonu

Hatırla o uzun günleri

Ve derin mavi gökyüzü altında yuvarlanışımızı

Dünyayı umursamazdık

Anne, baba yanında

“Onlar ermiş muradına” ile bitince

Biz bu masallarla zehirlendik.

Avukatlar küçük detaylarla uğraşırken

Babanın gittiği günden itibaren

Ama ben gidilecek bir yer biliyorum.

Hala insanların ulaşmadığı.

Oturup bulutların geçişini izleyeceğiz

Ve uzun otların rüzgarda sallanışlarını

Uzanıp başını yere koyabilirsin

Saçlarını her yerime yayarak

En iyi savunmanı yaparak.

Ama bu sonudur.

Ama bu masumiyetin sonudur.

O güzel, ferah gökyüzü

Fakat artık o güzel mavilik artık korkutuyor

Onlar savaşa giren saban demiri gibi

Bu kral seçtiğimiz yaşlı adam için

Tekerlekli sandalye savaşçıları sık sık kaybediyor.

Ve biz bu masallarla zehirlendik.

Hukukçular tüm detayları temizledi.

Baban yalan söylemeliydi

Fakat gidecek bir yer biliyorum.

Bu günahtan uzakta

Oturup bulutların geçişini izleyeceğimiz

Ve uzun otların rüzgarda sallanışlarını

Uzanıp başını yere koyabilirsin

Saçlarını her yerime yayarak

En iyi savunmanı yaparak.

Ama bu sonudur.

Ama bu masumiyetin sonudur.

Kim bilir bunun ne kadar süreceğini

Çok hızla çok uzaklaştık

Fakat, geride tozlu bir yerde

Hepimizin içinde o küçük kasaba var

Onu hatırlamaya ihtiyacım var

O yüzden bebeğim sadece bir öpücük ver.

Ve bırak sana son kez uzunca bakayım

Elveda demeden önce

Sadece başını yere yasla

Saçlarını her yerime yayarak

En iyi savunmanı yaparak.

Ama bu sonudur.

Ama bu masumiyetin sonudur.

Orijinali

Remember when the days were long

And rolled beneath a deep blue sky

Didn’t have a care in the world

With mommy and daddy standing by

When “happily ever after” fails

And we’ve been poisoned by these fairy tales

The lawyers dwell on small details

Since daddy had to fly

But i know a place where we can go

That’s still untouched by man

We’ll sit and watch the clouds roll by

And the tall grass wave in the wind

You can lay your head back on the ground

And let your hair fall all around me

Offer up your best defense

But this is the end

This is the end of the innocence

O’ beautiful, for spacious skies

But now those skies are threatening

They’re beating plowshares into swords

For this tired old man that we elected king

Armchair warriors often fail

And we’ve been poisoned by these fairy tales

The lawyers clean up all details

Since daddy had to lie

But i know a place where we can go

And was away this sin

We’ll sit and watch the clouds roll by

And the tall grass wave in the wind

Just lay your head back on the ground

And let your hair spill all around me

Offer up your best defense

But this is the end

This is the end of the innocence

Who knows how long this will last

Now we’ve come so far, so fast

But, somewhere back there in the dust

That same small town in each of us

I need to remember this

So baby give me just one kiss

And let me take a long last look

Before we say good bye

Just lay your head back on the ground

And let your hair fall all around me

Offer up your best defense

But this is the end

This is the end of the innocence

Ali’den Öğrendiğimiz Şeyler – Things We Learned From Ali

Anıl Olcan

David Gilmour – Live at Pompeii İzlenimleri

Geçen yıl olay yerinde izlenimlerimi yazıya dökmemiştim ama filmini de şimdi sinemada izleyip geldikten sonra bir kaç fikrimi paylaşayım istedim.

Bu yazının geri kalanını okuyun